22 Şubat 2015 Pazar

avusturya hakkında herşey.

Avusturya Türkler tarafından iki kez kuşatılmasına ve Avusturya’yı alamamasına rağmen Avusturya da Türk etkilerini sıkça hissedebileceğiniz bir ülkedir. Resmi adı Avusturya Cumhuriyeti olan Avusturya da yaşayan Türklerin nüfusu oldukça fazladır. Avusturya Cumhuriyeti gerek Türkiye’den gerekse Avrupa ile tüm dünyadan yoğun bir turist akınına uğramaktadır. Avusturya tatili denilince ilk aklımıza Alp Dağları ve Kış Turizmi ile Eşsiz mimarisi, kendine özgü tarihi binaları ile Kültür Turizmi gelmektedir. Buna ilaveten Ünlü besteci Mozart’ın memleketi ve Avusturya da yapılan etkinlikler ile Avusturya Üniversitelerin de okumak isteyen öğrencileri de göz ardı edemeyiz. Avusturya gezisi yapanların ve bu ülkeyi tercih edenlerin tercih etme sebeplerinden biriside Avusturya geceleri ile Avusturya gece hayatıdır. Avusturya Kültür TurizmiDoğa TurizmiSağlık TurizmiEğlence Turizmi ve Kış Turizmi 
Avusturya Mutfağı çevre ülkelerin etkisi ile hemen benzer özellikler taşımaktadır. Çevre ülkelerin mutfağından etkilenen Avusturya Mutfağında özellikle Fransız, İtalyan ve Macaristan Mutfağı özelliklerini hissedeceksiniz. Bu konu bağlamında uyarmadan edemeyeceğim Avusturya Mutfağında özellikle etli yemeklerde kullanılan etler domuz eti olması dolayısı ile dikkat etmenizi öneririm. Geriye kalan ve et ile et suyu içermeyen çorba ve sebze yemekleri Türk damak zevkine oldukça uygundur. Riske girmek istemiyorum diyorsanız, özellikle büyük şehirlerde birçok Dönercileri ve Kebapçıları bulmanız hiç de zor olmayacaktır. Hatta ilk izleniminiz olan havadaki kebap ve döner kokuları sizlere yön verecektir. Bu alternatiflerin dışında oldukça pahalı lüks restoranlar ile Fast Food zincirlerinden de faydalanabilirsiniz. Avusturya’da Yemek konusunda hiçbir sıkıntı yaşamazsınız.
Avusturya TuruAvusturya Cumhuriyetinde trafik Türkiye gibi sağ şeritten akmaktadır. Şehir içi ulaşımda oldukça güvenli ve ucuz alternatifler sunmaktadır. Şehir içi ulaşımınızda taksileri, otobüsleri ve Tramvayları gönül rahatlığı ile güvenle seyahat edebilirsiniz.
Şehirlerarası ulaşım için ise Otobüsler ile Trenleri tercih edebilir ya da Viyana, Linz, Klagenfurt, Graz, Salzburg ve İnnsbruck şehirleri arasında yapılan iç hat uçak seferleri ile havayolu seçeneğini de değerlendirebilirsiniz
Read more at http://www.asyarehberi.com/avusturya/

Filipinler vizesi nasıl alınır

Filipinler dinlence Cenneti diye adlandırılacak Tropik adaları bembeyaz kumsalları tarihi ve İspanyol dönemine ilişkin eski binaları ile tüm dünyada turistlerin ilgisini çeken bir tatil beldesidir. Filipinler tatilinizde balta girmemiş ormanlarından, kendine has kültürleri ile Filipinler’in köylerinden, eşi olmayan güzellikteki adalarından, Filipinler gecelerine, Filipinler eğlence yaşamına kadar ne aramış olduğunızı bildikten sonra aradığınızı Filipinler gezisinde bulabileceğiniz benzeri olmayan bir adalar ülkesidir. Filipinler 7107 adadan oluşmaktadır. Cebu da yapılan renkli festivalleri, Filipinler Angeles City deki gece yaşamı, Palawan adasının resifleri ve de saymakla bitiremeyeceğimiz dinlence olanakları ve seçenekleri ile sizleri tatilinizde mutlu etmeyi bekleyen gülümseyen sıcak insanoğluı ile bizleri beklemektedir.
Filipinler Vizesi :
Filipinler Umumi Bordo geçişlik sahibi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına Filipinlere girişte 21 günlük vize vermektedir. Kalacağınız süre 21 günden fazla ise veya Filipinler tatiliniz esnasında süreyi uzatmak istiyorsanız bulunmuş olduğunuz bölgedeki İmigration Office kısaca

Filipinler iyi mi Gidilir :
Maalesef Türkiye’den Filipinlere aktarmasız direkt tayyare seferleri yapılmamaktadır. Fakat Aktarmalı olarak Filipinlere en kısa 15 saatlik olan tek aktarmalı uçuşlar ile ister Bangkok ister Singapur üzerinden Hava yolu ulaşabilmeniz mümkündür.

Read more at http://www.Asyarehberi.Com/filipinler/


Avrupa Turu Prag

Avrupa Turu Prag Anılarım ı kardeşim yerine ben yazacağım. Ona kalsa Prag ı biraz abartıp yazacaktır. Kardeşim beni Plzen den ayrılmak istemeyen biri olarak ilk yazısında tanımladı. Aksine esas ayrılmak istemeyen o idi. Ben tüm enerjimi Prag a saklıyordum. Avrupa turu planı yaparken Prag gece hayatı ile ilgili birçok resim görmüştüm. Buna ilave olarak Prag gece hayatı, Prag geceleri ve Prag eğlence hayatı hakkında Almanya da kaldığımız Nürüngberg de oldukça meşhur idi. Heyecanla Çek Cumhuriyeti nin başkenti olan Prag’a varmayı en fazla ben istiyordum işin doğrusu.

Kalacağımız yere varıp Hostele kayıt yaparken yapmış olduğumuz rezervasyonda yanlışlık olduğunu gördük. Kerdeşim ile ben iki kişilik ayrı oda ayırtmamıza rağmen bizleri altı kişilik odaya yerleştirdiler itirazımıza rağmen ancak yarın boş yer olacağını tüm yatakların ve odaların dolu olduğunu söylediler. Böylelikle Plzen de güzel bir şekilde başlayan Avrupa turumuz Prag tatili kısmında ilk gölgeyi ve aksiliği yaşamış olduk ama bu ilk olan aksilik son olmayacaktı.

Kız ile sohbet ederken yaşadıkları gördükleri karşısında kendime bile acıdım diyebilirim o kız başına hayat mücadelesi verirken biz erkek olarak ne yapabilmiştik bu güne kadar diye kendi kendimi sorgulamama neden olmuştu anlattıkları ile. Zoya siyah saçlı yeşil gözlü ama beyaz tenli minyon tipili bir kızdı yanaklarında ki gamzeleri güldüğünde oldukça belirginleşiyordu. Karşınıza alıp sadece gülümsemesini seyretmekle bile rahatlayacağınız bir kızdı. Beni tüm Avrupa turumuz sırasında hem karşı cins olarak hem de kişilik olarak beni en çok etkilen kişidir. O gecenin sonunda telefonu ile maillerini aldım ve şu anda arkadaşça bir şekilde hatta askerliğimizde bile görüştüğüm biridir.
Read more at http://www.asyarehberi.com/avrupa-turu-prag-anilarim/

Tayland Bangkok tatilim

Slm arkadaşlar; 2006 senesinde ilk kez thailand a gittim. Sadece olarak oradan kamboçya ve vietnam a geçtim. O sene pattaya yı hiç bilmiyordum ,yalnızca adını duymuştum. Benim ikinci tayland seyahatim 2008 deydi ve ben o zamanlar 49 yaşımdaydım ,kafi ingilizcem var. Size tavsiyem tayland a gitmeden sosyal platformlardan gideceğiniz ülkedeki bayanlarla arkadaşlık kurun. 2008 de ben öyle bir hatunla tanıştım ve 6 ay yazıştıktan sonrasında gittiğim vakit. Kız beni hava alanında karşıladı ve evine götürdü. Evi bangkok ta Rung sit denen bölge de ve site içinde dubleks bahçeli bir evdi. Dün gibi hatırlamaktayım cuma günüydü önceden meydana getirdiğimız plan çerçevesinde kız beni cumartesi ve pazar evinde ağırlıyacak pazartesi beni bir bir otele yerleştirecekti. İki günün sonun da bana pazartesi işe gideceğini ve ne düşündüğümü sordu. Bende mahsuru yoksa benim onun evinde kalbileceğimi o işe gittiğinde benim kendisini bekleyeceğimi söyledim hiç tereddüt etmeden kabul etti ve bana yedek anahtarını verdi. Daha ben türkiyedeyken benim dinlence programımı o yapmış ve bana e mail atmıştı. O pazartesi işe başladı 2 gün sonrasında izin aldı hadi gezmeye dedi ve bangkok un altını üstüne getirdik.
Sonra hemen duşa gider ve 2 kahve hazırlayıp birlikte içerdik ben onu öper ve işe gönderirdim. Karı koca gibiydik
:) Bu bu şekilde 28 gün devam etti benim türkiyeye gelmeye hiç niyetim yokmuş şeklinde dönüş süreını unutuyordum. Vapura binme vaktimin geldiğini fark ettim. Bu kızla burada anlatamıyacağım kadar çok şey paylaştık. Ben kendimi bekar olarak tanıtmıştım. Tatilin hüzünlü sonuna geldik, kıza dönerek “abbas is the passenger” kendimede haydi abbas vakit tamam dedim. Son bir defa çilingir sofrasını havuz başlangıcında kurduk.
Türkiyeye döndüm fakat aklım hep bangkok da doğal msn de onu online görüyorum fakat ben yazmadıkça hiçbir şekilde bana yazmıyor.

16 Şubat 2015 Pazartesi

Merhaba değerli asyarehberi müdavimleri. Benim 2 sene önce Pattaya da yaşadığım olayları yazıp sizler ile paylaşmak istiyorum. Sitenizde bulunanlar gibi fazla hareketli olduğunu söyleyemem. Umarım beğenip yayınlarsınız.
Efendim iki sene önce internette gezerken bir Pattaya videosuna rast geldim. İzlediğim zaman videodaki bazı sahneler barlar dikkatimi çekmesine rağmen geriye kalan görüntüler sıradandı. Videonun altındaki yorumları okudum. İngilizcem iyidir. Yorumlarda belirtilip anlatılanlar daha fazla ilgimi çekti. Birkaç video daha izleyim diye düşünüp aradım ve buldum. Bulduklarımı izleyip yorumları incelediğimde beni fazlası ile merak salmıştı. Her bilgisayar başına geçtiğimde Pattaya hakkında araştırma yapıyor video izliyor hikayeler okuyordum. Hatta bir siteye bile üye olup orda sorular sorup gidenlerden bilgi almaya başlamıştım. Pattaya yı bir de ben gidip görmeliydi


Soi Cowboy da bir Go Go bara girdim. İçerisi kalabalık ağır bir klima çalışıyor içerisi buz gibi. Kızlar pistte dans ediyor. Masa bulup içkimi söyledim. 1 saate yakın orda takıldım. İlk girdiğimiz yerden kız almak olamaz deyip diğer bir yere geçmek için oradan ayrıldım. Ama kapıdan çıktığımda dışarının ne kadar sıcak olduğunu anladım. Klimada olduğumdan vücut alışmış kendime gelmem uzun sürdü sıcaktan terlemeye başladım. Karşı taraftaki barın dışarıda bulunan koltuklarına oturdum tepemdeki vantilatör beni rahatlatmaya ve vücudumu sıcağa alıştırmama yardımcı oldu. Diş çatlatacak kadar soğuk bir bira getirdiler sanki 40 yıl susuz kalmışım gibi bir dikişte şişeyi içtim. O esnada yanıma çıtı pıtı bir kız geldi kılık kıyafeti o sokakta bulunanlar gibi mini etek ve seksiliğini öne çıkaracak türden değildi. Seslenince yanıma davet edip içki ısmarladım. İngilizce el hareketleri ile sohbet etmeye başladık. İki üç içki derken zaman nasıl geçti bilemeyeceğim gece yarısı olmuştu. Kız senle geleyim mi diye sorunca. Sitedeki arkadaşların Bangkok geceleri ile ilgili uyarıları aklıma gelip fiyatını sordum. İlk 3000 baht dedi ama sıkı bir pazarlıkla 2000 bahta anlaştık zaten barda da çalışmıyordu. Bana çıkışta beni bekle dedi. Kalkıp bardan ayrıldım. 10 dakika sonra kız yanım geldi. Otele mi gidiyoruz diye sordu. Düşünüp başka bir yerde geceye devam edelim diye cevap verdim. Daha Bangkok gecelerinde ilk siftahımızdı.

Aslında Taylanda gelme sebebim olan Pattaya gezisi ir anda daha ben anlamadan Bangkok tatline dönmüştü. Bangkok da kalacağım süreyi kız sayesinde 2 günden 7 güne uzattım. İki gün sonar kızı Bangkok da bırakıp iki geceliğine Pattaya ya gidip gezdim. Fakat kız için Bangkok a geri döndüm.

14 Şubat 2015 Cumartesi

Amerika Gerçekleri

İzlediğimiz flimlerden bilindiği kadarıyla Amerika kahraman ülkedir. film prodüksiyon enstitüsü o kadar gelişmiş bir ülkedir ki, kendi propagandalarını çok iyi yapabilyorlar. İnsanalrın  beynini yıkamaktan geçer zira amerika kazanmadığı bir vietnam savaşını kazanmış gibi tanıtabiliyor. milyonlarca işsiz var. sağlık sigortası ya da emeklilik gibi bir güvenceleri yok. eğitim sistemleri de rezalet bütün okullar paralı. ama öyle filmler yaparlar ki insanlar gerçekten amerikayı dünya devi zanneder. amerika sadece çok havlayan bir köpek gibidir. çok ses çıkardığı için insanlar ondan korkar aslında yoktur böyle bir şey. sadece korku psikolojisi işte. şimdi insanlar amerikanın bütçesi bilmem kaç katrilyon dolar diyecekler ama hindistan da dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeler listesinde 9. sırada fakat halk sefalet içinde. işte Amerika da da inanılmaz zengin adamlar var ama bu genel olarak halkın refah seviyesini yansıtmıyor. Flimlerde ki kadar olmasa da bazen flimleri bile aşan çok şey var bu rüyalar ülkesinde.
Bunun içinde başlığı Amerika Gerçeği diye değiştirdim. Size de bu gerçeği en inçe ayrıntıları ile ve ya  en azından benim gördüğüm kadarını yansıtmak istiyorum.

Bangladeş Macerası


Bangladeş Serüveni
Değerli Asya Kılavuzu müdavimleri söz verdiğim Bangladeş yazımı geç yolladığım için özür dilerim.
İsmim Buğra 31 yaşında Ankara’da kalıyorum. Dört yıl önce Hindistan da uluslar arsı bir firmada şef olarak görev yapan küçüklük arkadaşımla uzun seneler sonra görüştüğümde beni yanına çağrı etmişti. Arkadaşımın daveti üzerine Hindistan a arkadaşımın yanına ziyarette gittim. Hindistan da arkadaşım ve ailesi ile kaldığımdan dolayı yalnızca civarı birkaç tarihi yeri pazarlarını gezebilmiştim. Doğrusu yola çıkmadan önce umduğum tatil bu değildi.
Aslında pek de eğlenebilmiş sayılmam Hindistan da. İlk haftadan sonra arkadaşıma çevrede görülecek nereleri var dye söylenmeye başladım. Arkadaşım ise Sri Lanka veBangladeş diye konuştu. Hangisi yakın ve fiyatı az olur diye sordum. Arkadaşım ise banaBangladeş gezisi yapmayı tasarılıyorsan seni uyarayım diye söze başladı. İkazlarından aklımda kalanlarını sıralı şekilde yazıyorum.
1- Bangladeş de çok dikkatli olmalısın yankesicilik olayları dolandırıcılığa dikkat etmelisin
2- Yemekleri çok kötü ve sıhhatsizdir. Her yerde sinek var sıhhatli ortamlardan yemek yemelisin.
3- Kalacağın yer turistlerin kaldığı oteller olsun ve turistlerin bulunduğu bölgelerden uzaklaşma
4- Bangladeş halkının dediklerine inanma genelin çoğu yalancıdır.
5- Eğlence ve karı kız olaylarına bulaşma başın derde girebilir.
6- Her yer pislik dolu ve sıhhatsizdir.
7- Vize alman uzun sürebilir gibi ikazlarda bulundu. Dahası vardı fakat hepsi aklımda değil
http://www.asyarehberi.com/banglades-macerasi/

2015 Tomorrowland

Avrupanın en büyük müzik şenliği tomorrowLand yada tomorrowWorld 2015 için hazırklarını sürdürüyor. Bu hazırlıklar nihayetinde dünyanın her yerinden katılacak olan On Binlerce turiste hane sahipliği yapacak. Tabi bu çılgın  büyük ve iştihamlı şenliğin bir bedeli olmalı fiyatlar 600€ dan başlayıp, 3,000 € kadar çıkmakta. Yakın kaynaklardan aldığım duyuma göre bu yılki organizasyon  ilk haftası 1-2-3 mayıs tarihlerinde sao paulo‘da tertip edecek. İkinci hafta 24-25-26 temmuz tarihlerinde belçika boom‘da olacak.
Biraz da gitmeyi düşünenler için konuşacak olursam, belçika uçak bileti gidiş geliş takriben 1000 tl, Standart şenlik bileti takriben 2000 tl . Vip veya localı biletlerin ücretlerinden söz etmiyorum. 500 tl vize zart zurt. 1000 tl oradaki harcamlarınız dersek.. Bir kişi eder 3600 TL. Her olasılığa karşı yanınızda biraz daha para buludurmanız gerecektir. Bu ücrete festival bitene kadar 3 gün süresince vur patlasın çal oynasın, sabahlara kadar eğlenirsiniz. Festivalin bittiği günde hayat mananını yitirir:)
Ufak bir not: bilet satışları http://www.tomorrowworld.com/on-sale/ bu site üzerinden yapılmakta olup. Satışlar açıldığı anda kısa müddette stoklarını bitirmektedir. Düşünenler olursa, sitenin sosyal medya hesaplarını takip edip. Satış vakitlerini yakalayabilirler. Bizzat ben yakın vakitte amerika işim olmasaydı netlikle bütçe tasarılamamı bu festivale göre yapardım.

8 Şubat 2015 Pazar

Tokyo Anılarım


Japonya Tokyo da hızlı bir halde başlayan Japonya tatilim ve Japonya gece hayatındaki ilk gece skor yapmam beni çok teşvik etmiş Japonya geceleri ile ilgili umutlarımı yüksek tutmama niçin olmuştu. Neyse Japonya anılarıma kalmış olduğum yerden Japonya Tokyo anılarım olarak devam edeyim isterseniz.
Otel Resepsiyonunda çalışanın pozitif yönde cevabi ile beklemeye başladım. Yaklaşık 20-30 dakika sonrasında küçücük bir buçuk metre boylarında sempatik bir Japon kızı yanıma gelip bana sesleniverdi. Resepsiyonun ayarladığı ve bana Japonya’nın gündüz yaşamını, yerlerini tanıtıp istediğim adreslere ulaşmamı sağlayacak rehberimdi. İngilizcesi çok iyi sayılmasa da anlaşıp otelden ayrıldık. Japon kızına elimdeki listeyi gösterip gitmek istediğim merak ettiğim bölgeleri deklare ettim. Tüm adresler ulaşım için metroyu kullanıyorduk. Yapmış olduğum Japonya Tokyo listemde yer alan Ginza’ya, Shibuya’ya, Roppongi’ye ve Akihabara’ya beni götürüp gezdirdi. Metrolara alışkın olduğum için Tokyo metrolarına uyum sağlayabilmiştim. Fakat Tokyo metrolarının da kusuru aşırı kalabalık olduğundan inme ve binme esnasında o ufacık insanoğlu birer canavara dönüşüyorlardı. Metroya binmek tam bir işkence olabiliyordu. Özellikle İşe gidiş ve dönüş saatlerinde.
Otelde az biraz dinlenip hazırlandım. Kendimden emin olup ayni zamanda kendi kendime de moral veriyordum. Ne de olsa tüm internette yazanlar Japonya’daki bayanların yabancı erkekleri beğendiği yönünde idi. Ayrıca kendi yakışıklılığıma da güveniyordum. Yeşil ela karışımı olan gözlerimden, dalgalı uzun saçlarıma kadar, zaten gündüz yolda gezerken çoğu Japon kızda laf atıp kavai kavai deyip kıkırdayıp beni gösteriyorlardı. Kendimden emin bir şekilde otelden ayrılıp kendimi Tokyo geceleri tokyo geceleri attım. İçimden 50 yaşındaki elin fosiline mi moral bozacağım o gitsin kendini müzede sergilesin değimli yani. Ama hala daha içim gider o ayrı dava.
Read more at http://www.asyarehberi.com/japonya-tokyo-anilarim/#uXFUrOrDMycvj0cA.99


BANGLADEŞ

Bangladeş; K.K.T.C yi ilk tanıyan ülke olması sebebi ile Bangladeş benim açımdan önemli bir yere sahiptir. Bangladeş 1971 senesinde Pakistan’dan bağlarımsızlığını kazanan Müslüman bir ülkedir. Halkın geneli İngiliz sömürgesinden önceki Babür Türk’leri ile Hint Halkından oluşmaktadır. Ülke geneli itibarı ile fukara ve az gelişmiş ülke izlenimi verse bile doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile Turistlerin çok ilgisini çekmektedir. Bangladeş Tatili meydana getirecek olanların ülkenin geneli ile ilgili data sahibi olması ve iyi araştırıp Bangladeş gezisine öyle çıkması kendi avantajlarına olacaktır.
Bangladeş halkı Türk halkına oldukca sempati duymaktadırlar. Hatta Mustafa Kemal Atatürk adında Dakka’da Cadde adı bile vardır. Maalesef Bangladeş halkı eski sömürgeci devrin ruhundan kurtulamayıp ülke genelinde köklü değişiklik ile Reformlara gidememektedir. Bunu sonucu olarak Ülke ve Ülke halkı ucuz işçi statüsü altında çağıl köleler benzer biçimde batılı medeni denilen devletler tarafınca syaşamülmektedir..

Bangladeş Türk vatandaşlarından, Umumi yani bordo pasaport sahiplerinden vize istemektedir. Geriye kalan diğer pasaport türlerine 90 güne kadar vize uygulamamaktadır.
Umumi pasaport sahipleri ilk önce Vize başvuru formunu alıp eksiksiz ve tam olarak doldurup forum ve pasaportunuz ile ekinde de Pasaport Fotokopisi, iki adet vesikalık resminiz, Gelir belgeleriniz, Nüfus cüzdanı fotokopisi, Banka Hesap Cüzdanı fotokopisi, varsa Tapu ve araç ruhsat fotokopiniz, Uçak biletiniz, Otel Rezervasyonunuz ile Seyahat sağlık sigortası ile elçiliğe başvuru yapabilirsiniz. Turistik amaçlı olarak 90 günlük vize verilmektedir.
Bangladeş vizesi için gerekli evrakları bir tamam yapıp zorunlu sağlık sigortasını da yaptırıp öyle başvuruda bulunun. Ayrıca sakın elçilik görevlilerinden vize konusunda yardım beklemeyiniz işlemleriniz evraklarınız tam ise onaylanıp vizeniz çıkacaktır aksi takdirde onaylanmayacağını belirtelim. Birde Pasaportunuzun ülkeyi ziyaret edeceğiniz süre sonunda olan tarihten en az 1 yıllık geçerliliği olmalı ve iki boş sayfasının bulunması gereklidir.

6 Şubat 2015 Cuma

Sri lanka Festivali

Sri Lanka anılarımda Hikkaduwa Beach Festivall ile Hikkaduwa Beach Party diye bilinen plaj partisinde yaşadıklarımı siz değerli asyarehberi takipçileri paylaşacağım. Sri Lanka maceralarımı elimden geldiği kadar yazıp Sri Lanka gezisi deneyimlerim ile yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında ilk olarak Rio Karnavalı ile ilgili yaşadıklarımızı yazacaktım ama bir yanlış anlaşılma olduğu içi ilerde o yazımı da yazıp yollayacağım.
Ben yurt dışında, İngiltere’de Makine Mühendisliği okudum. İsmim Mehmet. İlk yıl hazırlık Lisan okulunda tanıştığım hatta üniversitede ayni daireyi paylaştığım arkadaşlarım ile hazırlık okulunu bitirdikten sonra 3 arkadaş Rio ya gidip karnavalın son beş günü boyunca çılgınca bir tatil yapmıştık. Bizim ekip 4 kişi ben yani Mehmet, Fransız arkadaşım Aron, Sri Lankalı arkadaşım Kusan bu üçlü ilk hazırlık kursunda tanışıp kaynaşmıştık ve beraberce Rio ya gitmiştik. Üniversite 1. Yılımızda ise İngiliz olan Gordon ile tanışıp, Gordonun yardımı ile hep beraber 4 yatak odalı uygun bir fiyata ev tutup taşınmıştık. Bu 4 kişilik arkadaş gurubu şimdi Sri Lanka’ya gezi yapma planları yapıyorduk. Geçen senede okuldan mezun olduğumuzda ev arkadaşım ki kendisi Sri Lankalıdır. Onun isteği üzerine 4 arkadaş yine yollara düşme planı yapmaya başladık. İlk olarak Temmuz ayı ortası Türkiye’de buluşup 1 hafta benim misafirim olduktan sonra topluca Sri Lanka tatiline gidilecekti. Yapılan ve karara bağlanan plan bu idi.

Kusan ın ailesi gerçekten çok düşünceli insanlardı. Gençlik durumundan anladıkları için arada bizlerle ilgilenip kontrol ediyorlardı. Hatta Türkiye’ye döndüğümde annemden öğrendim Kusan dan Babasının numarasını alıp irtibata geçmiş bizim peder. O kadar ki biz Sri Lanka da iken her gün görüştüklerinden samimi olup birbirlerini bile ziyaret ettiler.
Umarım yazım şeklimi yadırgamayıp zevkle okursunuz. Şimdiden yapmış olduğum yazım hataları için özür dilerim..



4 Şubat 2015 Çarşamba

Sri Lanka Vizesi :

Sri Lanka’yı ziyaret edecekler için 30 günü geçmeyecek turistik amaçlı konaklamada kapıda vize alınabilir. Ama içiniz rahat ve güvende olmak istiyorsanız internetten de bir günde vize başvurusu yapıp alabilirsiniz. İnternetten almış olduğunuz vize ile gönül rahatlığı ile yola çıkıp sorunsuz bir şekilde Sri Lanka’ya giriş yapabilirsiniz. Diğer türlü olan kapıda vize alma işlemlerinde seyrekte olsa nahoş olaylar yaşabileceğiniz hatta geri dahi yollanabileceğinizi unutmayınız. En önemli olan tedbiri elden bırakmamaktır. Sri Lanka’yı ziyaret edeceğinizde diğer ülkelerde olduğu gibi en pasaportunuzun en az 6 aylık geçerlilik süresi olması gerekmektedir. Ayrıca diğer ülkelerde yaşamamış olmanıza rağmen pasaportunuzda temiz bir boş sayfa yoksa işleminizi onaylayamama ihtimali vardır. O yüzden diğer dikkat etmeniz gereken önemli bir hususta pasaportunuzda boş temiz bir sayfanın olmasıdır. İster Sri Lanka Turu  isterse münferit olarak farketmeyip, Sri Lanka Tüm pasaport sahiplerine ayni uygulamayı yapmaktadır.



devamı için http://www.asyarehberi.com/sri-lanka/

Phuket beach

Değerli takipçiler herkese iyi aksamlar diliyorum. Bu konuda bahsi geçtiği gibi phuket anımı anlatmaya başlıyorum İlk durağım Bankok’tu. İlk gece Bangkok’ta kalıp ertesi günü Phuket’e doğru uçakla devam ettim. Bir önceki gidişimde Bangkok ta tanıdığım bir aileden adını aldığım Coconut Vilage adlı tatil köyüne giriş yaptım. Tam tropikal bir hava vardı. Denize uzak olmasına rağmen yarattığı ortam, güneşi hatta the beach dekoru herşeyiyle aradığım huzur buydu diyebilirdim. Doğal güzelliği ve insanlarının sıcaklığıda artısı. Konuyu dağıtmadan
image: http://www.asyarehberi.com/wp-includes/images/smilies/icon_smile.gif
:)
Otele tekrar dönüyorum geceliği 1000 bahtı. Bayan ziyaretçilerinize ek ücret edemiyorsunuz. Bu doğal köyün tam ortasında küçük bir havuz etrafında şezlonglar vardı. Çalışanları oldukça ilgili cana yakın ve alakalıydı aynı zamanda sakin tam kafa dinlemelik bir yerdi. Odaları rahatına önem verenler için geniş ve konforluydu. Konum açısından Patong Beach plajının altında iç kesimde idi. Yani Patong Beach in Karon Beach e bakan kısmında idi.

Japonya Anılarım

Japonya anılarım da sene 2001’deki ilk Japonya gezisini ele alıyorum. O tarihe kadar Japonya ile ilgili bildiklerim Japonya filmleri ve kulaktan az buçuk duyduklarımdı. Aslında Japonya tatilijaponya tatili çıkmam tamamen tesadüf eseri ile gerçekleşti. Daha önce ne merağımı ne de ilgimi çekmişti.
Ne yalan deyim yirmili yaşıma kadar yani 92 ye kadar, Londra Suriye Türkiye den başka yere gitmemiştim. Tesadüfü olarak arkadaşımın Romen sevgilisinin ardına düşme macerası ile Romanya‘yla tanıştım. Olayda da, toplam 6 arkadaş Romanya’ya gitmiştik. Romanya’yla başlayan yurt dışı seyahatlerim, devamında da sekiz yıl boyunca Macaristan, Belarus, Moldova, Çekoslovakya ve bunun gibi tüm Rus ülkelerini gezip görmüştüm. Avrupa ülkelerini de araya sıkıştırarak, devamın edip. Güzergahımı Gürcistan, Azerbaycan oradan da Arap Ülkeleri Afrika’nın deyip artık komşu bölgelerden sıkılmıştım. Yeni ve de değişik yerleri görmeyi arzulamaya başlamıştım. Brezilya aklımda vardı açıkçası.

3 Şubat 2015 Salı

Kiev Seyehati Anılarım 2.Bölüm

Sayın Asya Kılavuzu ve Sitenin Değerli Müdavimleri;
Yazının 2.ve son bölümünde eski yazımda belirttiğim üzere Kiev gündüz ve Kiev gece hayatı izlenimlerimi paylaşmak istedim…
Kendim, gece hayatını çok seven 32 yaşında 5 yıl animasyon şefliği yapmış(yurtdışı seyehat kültürünü, tatilde ve memleketinde fark milletlerden kadınların psikolojisini,turizm hizmet sektöründe çalışanların turistlerden beklentisini ve fark milletlerin mentalitesini bilen),2 üniversite mezunu ,zevkim ve işim gereği pek çok şehir ve ülke dolaşmış, şu anda da ticaretle uğraşan,yıllar süresince aynı kadınla aynı çatı altında nasıl beraber olduğuna hala inanamayan hovarda ruhlu bir kişiyim.(burada eşimin peygamber sabrı en büyük etkendir.) En büyük zevkim bilhassa hafta sonlarıgece hayatına takılmaktır.Bu bağlamda bugüne kadar harcadığım paralarla sanırım 2-3 tane daire alırdım.Tabi burada babasız büyümemin de tesiri oldu zannediyorum.Başka bir deyişle kimse öğretmeyince bir takım şeyleri ister istemez yaşayarak öğreniyorsunuz..
Kiev Botanik Bahçeleri, baharda gidilmesi önerildiğinden gitmedik fakat görsel olarak çok güzel bir yer olduğu bilgisini almıştım gitmeden önce..
Buraların dışında Globus, Mandarin Plaza, Ocean Plaza gibi alışveriş merkezleri de mevcut..Bu alışveriş merkezleri mahalli halkla iletişime geçmek için bilhassa kış aylarında çok uygun mekanlar, tüm dünya markaları mevcut fiyatlar çok uygun değil bu yüzden armağanlık haricinde çok fazla alışveriş olayına girmedik. Ancak bu alışveriş merkezlerinde mağazalar haricinde orta hollerde kozmetik standları var burdaki plasiyer kızları el bakımı yaptırırken iyi bir sohbetle akşam gezmesi için ikna etmek çok da zor değil)) Hem de arkadaşımın böyle bir hatırası da oldu)))
Khreschatyk Caddesi; burası şehrin kalbi diyebiliriz.En tanınmış kişi ve canlı cadde,takriben 1,5 kilometre uzunluğunda,aslında bizi ilgilendiren hayat genel olarak bu cadde ve çevreninde dönüyor.Caddenin bir başında Independence Square (Özgürlük alanı ve heykeli) diğer başında ise Arena Eğlence kompleksi var..

Kiev Anıları

Sn.Asya Kılavuzu ve sitenin değerli müdavimleri;
19-23 .11.2014 tarihleri arasında bir arkadaşımla Ukrayna Kiev’deydik.Başımızdan geçenleri sizlerle gitme kararımızdan başlayarak anlatmak istedim. Gramer veya bilgi hatam varsa yazıya başlamadan önce hepinizden özür dilerim. Kiev ile ilgili yazdıklarım benim kişisel fikirlerimdir dolayısı ile herkesin fikirlerine saygılı olduğum gibi sizlerden de saygı çerçevesinde gelecek her türlü pozitif veya negatif yoruma açık olduğumu belirtmek isterim.
Bu yazı dizisi daha ziyade Kiev gece hayatı konusunda konuları kapsamaktadır.Dolayısı ile bu amaçla Kiev’i ziyaret etmeyecek kişiler açıklarım ve görüşlerimden dolayı kusura bakmasınlar lütfen…
Yazı bayağı uzun olacak diye 2’e ayırdım bu bölümde gitmeden evvelki genel konular olan gidiş kararı,davranış tarzları,uçak bileti,konaklama,yeme içme gibi konulardan söz edeceğim.Biz gittiğimizde 100$ 1560 UAH idi dolayısı ile para çevrimleri buna göre yapılmıştır.

Telefon işini her şehirde adetim olduğu üzere lokal operatör sim cardı alarak çözdüm. Line aldım 1 dolar hattın ücreti, bittikçe de yeni kredi yüklettim, her operatör için krediyi her metro istasyonu ve belli başlı merkezi yerlerde olan otomatlardan yapabiliyorsunuz.. Türkiye müzakereleri dahil toplam takriben 20 dolarlık bir telefon harcamam oldu.. Ancak 3G ve dışarıdaki Wi-fi irtibatları genel olarak çok kötü, en iyi irtibat yeniden hanemizdeydi diyebilirim ki zati işlerimizin hepsini haneden çıkmadan önce hallediyorduk internetten…
Hava meydanı kontrolleri ile ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadık. Ancak kilitli bavul veya bavulunuzu strech filmle kaplatmanızı tavsiye ederim.Zati oranın halkı da hep bu şekilde yapıyor.Ukrayna havalimanının bagaj servisindeki arkadaşların elleri biraz uzunmuş diye bir bilgi aldım ki doğruymuş arkadaşımın ilk gidişinde başına gelmiş bu hırsızlık vaziyeti…Türkler haricinde hemen hemen hiç turist gelmediğinden pasaport ve gümrük kontrolü çok rahat hiçbir problem yaşamadık.
Genel olarak uçak bileti, konaklama, yeme-içme(iki kişi (ben ve kız arkadaşım (kuş gibi zaten süper gidersiz bir kızdı sağolsun)), telefon, transfer ve taksi için toplamda 700-750 dolar arasında çözdüm ki zaten 4 gün İstanbul’a gitsem bundan çok para harcardım.))) (İstanbul bütçesi, 100$ uçak bileti, 400$ konaklama, 600$ yeme içme vb.)
Bu yazım bu kadar arkadaşlar bir sonraki yazımda herkesi asıl ilgilendiren gündüz hayatı ve gece hayatı ile ilgili yazacağım… Herkes korkmadan gitsin hiçbir problem yok orada tam tatil yapılacak zamanlar( ücret,ortam,üniversitelerin açık olması mananında..) Tek problem ilk bahar ve son bahar da hava koşulları şehir gezmesi ve güzel kızların caddelerde daha rahat gezmesi açısından daha iyi oluyormuş.. Neyse bir de o vakit görürüz kısmetse… Fakat zaten o güzellikler ve yeterince votka şart olan sıcaklığı sağlıyor bu yüzden bu şehrin pek mevsimi yok bence..)))
Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla